top of page

Güneş ve Vitamin D Hakkında Gerçekler

  • Writer: SuadiyeSunVital
    SuadiyeSunVital
  • May 22, 2019
  • 2 min read

ree

1990’lı yılların ortasına kadar aktif D vitamini (D vitamininin insanlar için sağlıklı olan tek şekli) ihtiyacımızın tamamının böbrekler tarafından sağlandığı düşünülüyordu.

Böbrekler bu miktarıkanda bulunan 25-D vitamininden üretir (25- Hidroksi vitamin D, ya da 25 [OH]D3). Bu daha sonra karaciğerde; güneşte kaldıktan sonra ciltte oluşan ve D vitamini bulunan besinlerden elde ettiğimiz az miktarda D vitamininden sentezlenir. Böbrekler sadece çok az miktarda aktif D vitamini üretir. Bu miktar kanda bulunan 25-D vitamini miktarına göre değişir. Başka bir deyişle: Bütün yaz boyunca güneşte yatsak da litrelerce süt içip her öğünde uskumru yesek de böbrekler her zaman aynı aktif D vitamini miktarını üretir.

Eskiden, az miktarda üretilen bu değerli aktif D vitamininin kemik sağlığına katkıda bulunduğuna inanılırdı. Michael F. Holick, Ph. D., M.D. ve meslektaşları çok önemli bir şey keşfettiler: Boston Üniversitesi Tıp Merkezi’nde D vitamini, cilt ve kemik araştırma laboratuvarında yaptıkları araştırmalar sonucunda, insanın tüm vücutta aktif D vitamini ürettiğini buldular.

Sıra Dışı Bir Süreç

Eskiden sadece böbreklerimizin aktif D vitamini ürettiğini sanıyorduk fakat bu araştırmalardan sonra göğüs, prostat, bağırsak, beyin ve deri hücrelerinin yanısıra birçok farklı doku ve hücrenin bu özelliğe sahip olduğunu öğrendik.

25-D vitamini bu hücrelere girdiği zaman, hücrenin içinde aktif D vitaminine dönüştürülür. Fakat 25-D vitamininin 25- vitaminden aktif D vitamini üreten, kan ve bağırsak yoluyla kemiklere gönderen böbreğin aksine, burada 25-D vitamini aktif D vitaminine dönüştürülür ve doğrudan hücre grubunun içinde kullanılır. D vitamini, hücre içindeki önemli fonksiyonunu tamamladıktan sonra kendi kendine etkisiz hale gelir ( bu şekilde hücreden çıkamaz ve kana etki edemez).Bu D vitamini aktivasyon süreci hücrede başlar ve hücrede tamamlanır. Bu nedenle, hücreler çok miktarda aktif D vitamini üretse bile kanda aktif D vitamininin artışı görülmez. Bilim adamlarının, güneş ışığı ile D vitamini arasındaki bağlantıyı bu kadar zor keşfetmelerinin sebebi de budur.

Bu keşfin önemli olmasının nedeni, artık kanda besinlerden değil de daha çok güneş ışığından dolayı D vitamini seviyesinde artış olduğundan emin olmamız ve bu artış sayesinde de özellikle kanser gibi hücrelerin anormal derecede büyümesine sebep olan hastalıkların risklerinin azalması. Günümüzde kendi bağışıklık sistemimizin bile aktif D vitamini üretme özelliğine sahip olduğunu biliyoruz. Bunun da (bunun da yerine bu da olsa daha doğru sanki) güneş ışığının; multipl skleroz, romatoid eklem iltihabıve Tip 1- Diabetes mellitus gibi ottoimün hastalıkların önlenmesinde ve tedavisinde önemli bir rol oynadığı anlamına gelir.

Michael F.Holick , Ph.D.,MD ‘nin laboratuar çalışmaları, aktif D vitamininin çok etkili bir madde ve anormal hücre büyümesinin en etkili inhibitörlerinden biri olduğunu kanıtlar. Bu buluş ve D vitamininin tüm vücut tarafından üretilebildiğini kanıtlayan diğer buluşlar, D vitamini araştırmaları için büyük bir adımdır ve henüz çok yeni olan bir anlayışın altını çizer: Bu konuda çok fazla karşıt görüş olsa da güneş ışığının avantajları belki de dezavantajlarından çok daha fazladır.

 
 
 

Comments


Suadiye Sun Vital Beauty

bottom of page